logo

Üsküdar Gezilecek Yerler

Üsküdar Gezilecek Yerler

 

  • Üsküdar

Yüzyıllar boyu sinesinde nice insanlara kucak açan Üsküdar, İstanbul'un fethinden neredeyse bir buçuk asır önce Türk egemenliğine girmiş ve o zamandan beri "kutlu bir şehir" olarak bilinir hale gelmiştir.

Yapılan araştırmalara göre, Üsküdar'ın yerleşim tarihi antik çağlara kadar gitmektedir.

Bu süreçte çeşitli isimlerle anılan Üsküdar;

Antik Çağda "Khrisopolis"

Pers döneminde "Hrisopolis"

Roma döneminde "Scutari"

Bizans döneminde "Skudarium"

Farsça'da "Askadar"

Evliya Çelebi tarafından "Eski Dar" olarak ifade edilmiştir.

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde ise adını Üsküdar olarak almıştır.

Üsküdar, Asya ve Avrupa arasında ulaşım kolaylığı sağlayan Boğaziçi'nin açılım noktasında bulunması nedeniyle her zaman cazibe merkezi olmuştur.

Ancak, tarih boyunca Üsküdar birçok istilaya ve farklı egemenliklere maruz kalmıştır.

Tarihine bakıldığında, M.Ö. 1000'li yıllara kadar uzanan Üsküdar'ın erken dönemde Fenikeliler tarafından iki liman kenti kurulmasıyla oluştuğu bilinmektedir.

Pers egemenliğinden Roma dönemine, Bizans İmparatorluğu'ndan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır.

Osmanlı döneminde, Üsküdar hızla gelişerek cami, mescit, tekke, hamam, kervansaray gibi birçok tarihi esere ev sahipliği yapmıştır.

29 Mayıs 1453'te İstanbul'un fethedilmesinden sonra Üsküdar'ın gelişimi daha da hız kazanmış ve şehir dokusu ortaya çıkmıştır.

Osmanlı'nın Üsküdar'a özel bir önem verdiği, şehre ayrıcalıklı bir konum tanıdığı bilinmektedir.

Bu durum, sosyal hayatta da kendini göstermiş ve Üsküdar, Müslüman sakinler için bir Kâbe toprağı, Museviler için Kuzguncuk bölgesinin Kudüs toprağı sayılmıştır.

Üsküdar'ın tarihinde birçok ilk yaşanmıştır.

Örneğin, II. Mahmud döneminde açılan ilk posta yolunun Üsküdar'dan Kartal'a kadar uzanan güzergahta olması,

İstanbul'un deniz ulaşımında ilk araba vapurunun Üsküdar'da hizmete girmesi ve Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin Üsküdar'da kurulması bu önemli ilklerden bazılarıdır.

Bugün bile Bizans'tan kalma Kız Kulesi ile ünlü olan Üsküdar, Osmanlı dönemindeki gelişimiyle, yalıları, ahşap evleri, camileri, kiliseleri ve sinagoguyla göz kamaştıran bir şehir olma özelliğini sürdürmektedir.


Üsküdar’da Gezilecek Yerler

 

  • Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'da bulunan tarihi bir saraydır.

Saray, Boğaziçi'nin Aanadolu yakasında, Üsküdar ilçesinin Beylerbeyi semtinde yer almaktadır.

Beylerbeyi Sarayı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu Sultan Abdülmecid döneminde inşa edilmiştir.

Saray’ın yapımına 1861 yılında başlanmış ve 1865 yılında tamamlanmıştır.

Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülmecid'in oğlu Sultan Abdülaziz döneminde tamamlanmış ve kullanılmıştır.

Saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki üst düzey ziyaretçileri ağırlamak ve resmi misafirler için kullanılan bir yazlık saraydı.

Beylerbeyi Sarayı, tarihi ve mimari önemi nedeniyle günümüzde müze olarak halka açıktır.

Saray’ın içindeki odalar, süslemeler ve mobilyalar dönemin zengin Osmanlı mimarisi ve dekorasyonunun güzel örneklerini sergilemektedir.

Ayrıca sarayın bahçesi de güzel manzaralar sunmaktadır ve ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunar.

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un turistik cazibe merkezlerinden biri olarak bilinir ve ziyaretçiler için önemli bir tarihi ve kültürel mekan olarak görülür.

Saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine ait bir izlenim sunar ve İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için ilginç bir durak noktasıdır.

 

  • Çamlıca Tepesi

Çamlıca Tepesi, İstanbul'un Anadolu ve Avrupa yakası arasında konumlanmış, muazzam bir manzaraya sahip önemli bir noktadır.

İstanbul Boğazı'nın büyüleyici görüntüsüne hakim bir konumda bulunan tepe, yerel halk ve şehri ziyaret edenler arasında popüler bir turistik destinasyon haline gelmiştir.

Tepede, iki farklı zirve bulunmaktadır: Büyük Çamlıca ‘’Büyük Çamlıca Tepesi’’ ve Küçük Çamlıca Tepesi ‘’Küçük Çamlıca Tepesi’’.

Büyük Çamlıca Tepesi, daha geniş ve yüksek olanıdır ve Büyük Çamlıca Camii burada bulunmaktadır.

Ayrıca, çevresi yeşil alanlarla çevrili olan bu bölgede birçok piknik alanı ve dinlenme tesisleri mevcuttur.

Tepenin zirvesinden, İstanbul Boğazı'nın eşsiz manzarasını seyredebilirsiniz.

Büyük Çamlıca Tepesi, sadece manzarasıyla değil, aynı zamanda içindeki dinlenme alanları ve piknik yerleriyle de dikkat çeker.

Küçük Çamlıca Tepesi genellikle dinlenme, rekreasyon ve Çamlıca Kulesi burada bulunmaktadır.

İstanbul'un güzel manzarasını sunan birçok kafe ve restoranı içerir.

Bu bölge, özellikle gün batımı veya gün doğumu izlemek isteyenler ve fotoğrafçılar için özel bir çekim noktasıdır.

Çamlıca Tepesi aynı zamanda ‘’Çamlıca Camii" adlı büyük bir camiiye ev sahipliği yapmaktadır.

Camii, İstanbul'un en büyük camiilerinden biridir ve sadece ziyaretçilere değil, aynı zamanda ibadet amacıyla kullanılan önemli bir dini merkezdir.

Çamlıca Tepesi, doğal güzellikleri, dinlenme imkanları, tarihi ve dini zenginlikleriyle İstanbul'un önemli cazibe merkezlerinden biridir.

 

  • Büyük Çamlıca Camii

Büyük Çamlıca Camii, 3 Mayıs 2019 tarihinde ibadete açılmış olup, Osmanlı ve Selçuklu mimari tarzını günümüz çizgileriyle birleştiren bir eserdir.

Şehrin sembollerinden biri haline gelen camii, cami ve külliye kompleksi olarak öne çıkmaktadır.

Aynı zamanda sanat galerisi, geleneksel sanat atölyeleri, kütüphane, konferans salonu ve büyük bir yer altı otoparkını içermektedir.

Cami kompleksi içerisinde ayrıca 11 bin metrekarelik bir alana kurulu İslam Medeniyetleri Müzesi bulunmaktadır.

Büyük Çamlıca Camii, üç şerefeli 4 minaresi ile Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre yüksekliğe sahiptir.

Ayrıca iki şerefeli 2 minaresi de 90 metre yüksekliğindedir.

Caminin ana kubbesi 72 metre yüksekliğindedir ve bu kubbe Türkiye'de yaşayan 72 milleti temsil etmektedir.

Aynı zamanda 34 metre çapındaki kubbe, İstanbul'u simgeliyor.

Caminin ana kubbesinin üzerinde ise dünyanın en büyük alemi özelliğini taşıyan, 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde ve 4,5 ton ağırlığındaki bir Alem bulunmaktadır.

Nano teknoloji kullanılarak renklendirilen ve üç parçadan oluşan bu Alem, Büyük Çamlıca Camii'ni benzersiz kılan özelliklerden biridir.

Büyük Çamlıca Camii sadece namaz kılınan bir mekan değil, aynı zamanda içerisindeki unsurlarıyla bir külliye olarak da dikkat çekmektedir.

Mimari zenginlikleri, sanat galerisi, atölyeler, kütüphane ve konferans salonu gibi özellikleriyle kültürel ve dini anlamda zengin bir yapı olarak öne çıkmaktadır.

Mimari detayları, sanat galerisi ve diğer kültürel unsurlarıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

 

  • Çamlıca Kulesi

Küçük Çamlıca Televizyon ve Radyo Kulesi, İstanbul'un Küçük Çamlıca Tepesi'nde yer alan bir radyo ve televizyon verici kulesidir.

Türkiye'nin yüksek kuleleri olma özelliğine sahiptir ve İstanbul'un siluetinde belirgin bir noktada yer alır.

İstanbul Boğazı'nın kuzey yakasında, Üsküdar ilçesinin Çamlıca semtinde konumlanmıştır.

Çamlıca Tepesi Radyo Kulesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin 90. yılı olan 2013'te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından temeli atılmıştır.

2018 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir.

Kule, 369 metreye kadar yükselebilen bir yapıdır, bu da onu Türkiye'nin en yüksek yapısı yapar.

Kule, radyo ve televizyon vericileri için bir iletim merkezi olarak kullanılmaktadır.

İstanbul'da yayın yapan birçok televizyon ve radyo kanalı, Çamlıca Tepesi Radyo Kulesi'ni kullanarak sinyallerini iletmektedir.

Aynı zamanda kule, çevresindeki bölgeye geniş bir kapsama alanı sağlar.

Çamlıca Tepesi Radyo Kulesi'nin mimari tasarımı, modern ve şık bir görünümü yansıtmaktadır.

Yüksekliği ve konumu nedeniyle, İstanbul'un panoramik manzarasında önemli bir noktada yer alır.

Kule, şehrin simgelerinden biri haline gelmiş ve kent siluetine benzersiz bir özellik katmıştır.

Çamlıca Tepesi Radyo Kulesi, sadece iletim kulesi olarak değil, aynı zamanda turistik bir cazibe merkezi olarak da hizmet verir.

Ziyaretçilere, İstanbul'un eşsiz manzarasını gözlemleme imkanı sunar.

Kuleye çıkılarak, Boğaz, tarihi yarımada ve şehrin geniş alanlarına hakim bir bakış açısı elde edilebilir.

Bu özellikle turistler ve şehir sakinleri tarafından tercih edilen bir aktivitedir.

 

  • Kız Kulesi

Kız Kulesi, İstanbul Boğazı'nda yer alan tarihi ve sembolik bir yapıdır.

İstanbul'un Üsküdar ilçesinin sahilinde, Salacak açıklarında yer alır.

Kız Kulesi'nin tarihi oldukça eski olup, farklı dönemlerde birçok amaçla kullanılmıştır.

Kız Kulesi hakkında bazı bilgiler

Kız Kulesi'nin tarihi, M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanır.

Antik dönemde birçok farklı isimle anılmıştır.

İstanbul'un Bizans dönemindeki ismi "Leandros Kulesi" iken, Osmanlı döneminde "Kız Kulesi" adını almıştır.

Kız Kulesi için söylenen birçok efsane bulunur.

En ünlü efsane, Hero ve Leandros'un hikayesidir.

Hero, Kız Kulesi'nde yaşayan bir rahibeydi ve Leandros ise karşı kıyıdan her gece yüzerek Hero'yu ziyaret ederdi.

Ancak bir gece fırtına yüzünden boğuldu ve efsane böylece trajik bir sona ulaştı.

Kız Kulesi, tarih boyunca farklı amaçlar için kullanılmıştır.

Savunma amaçlı olarak kullanıldığı dönemler olmuş, aynı zamanda bir gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde ise karantina hastanesi ve deniz feneri olarak hizmet vermiştir.

Kız Kulesi, zaman içinde çeşitli onarımlar ve restorasyonlar görmüştür.

En önemli restorasyonlardan biri, 18. yüzyılda III. Ahmet döneminde gerçekleştirilmiştir.

Daha sonraki yıllarda da birçok kez restore edilmiştir.

Günümüzde Kız Kulesi, İstanbul'un en tanınmış turistik simgelerinden biri olarak kabul edilir.

Ziyaretçiler, Kız Kulesi'ni gezebilirler ve restoranıyla ünlüdür.

Ayrıca, özel etkinlikler, düğünler ve özel kutlamalar için de kullanılır.

Kız Kulesi, İstanbul'un tarih ve kültür mirasının önemli bir parçasıdır ve hem yerel halk hem de turistler için çekici bir mekan olarak bilinir.

Ünlü Amerikalı Aktör Richard Gere Üsküdar için söylediği güzel sözle devam edelim yazımıza.

"Üsküdar'ın kıyısında Boğaziçi'ni seyretmek, insanın içini huzur ile dolduruyor. Burada zaman, başka bir boyutta işliyor gibi." - Richard Gere

 

  • Adile Sultan Kasrı

Sultan Abdülmecit, 1856 yılında Tophane Müşiri Halil Mehmed Rifat Paşa'dan satın aldığı konakta değişiklik yaparak, bu mekanı kız kardeşi Adile Sultan’a yazlık ikametgah olarak tahsis etmek istemiştir.

Ancak, bu talep Sultan Abdülmecid’ten sonra tahta geçen kardeşi Sultan Abdülaziz tarafından yerine getirilmiştir.

1861 yılında Sultan Abdülaziz, muazzam manzarasına rağmen harap durumda olan konak yerine, bugünkü sarayı inşa ettirmiştir.

Osmanlı Hanedanı içinde divan sahibi tek kadın şair olarak tanınan Adile Sultan'ın, Kandilli'nin imarına katkıda bulunduğu, yoksullara yardım ettiği ve eğitim konularına ilgi duyduğu bilinmektedir.

Adile Sultan Sarayı, Adile Sultan tarafından 1899 yılında kız okulu olması amacıyla Milli Eğitim'e bağışlandı.

Günümüzde, Türk yazar Rıfat Ilgaz'ın 1974 yapımı eserinden uyarlanan ‘’Hababam Sınıfı’’ adlı Türk komedi filminin bir bölümü, Adile Sultan Sarayı'nda çekilmiş ve daha sonra bu sınıflardan biri ‘’Hababam Sınıf Müzesi’’ olarak kullanılıyor.

Ayrıca, saray düğün, mezuniyet, toplantı ve otel konaklaması gibi çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır.

 

  • Çinili Camii ve Çinili Çifte Hamam

Çinili Camii, Osmanlı İmparatorluğu döneminde IV. Murad Han ve Sultan İbrahim'in annesi Kösem Valide Sultan tarafından, 1640 yılında Mimar Kasım Ağa liderliğindeki bir ekip tarafından Külliye kompleksi içinde inşa edilmiştir.

Caminin tek minaresi ve tek kubbesi olmasına rağmen, kare şeklindeki mimarisi sade bir görünüm sergilemektedir.

Ancak, iç mekan özenle seçilmiş çinilerle süslenmiştir; mihrap dahil olmak üzere zemin ile tavan arasında uzanan bu çiniler, Türk çini sanatının son dönemine ait nadide örnekler sunmaktadır.

Bu özellik, camiyi kültürel açıdan büyük bir öneme sahip kılmaktadır.

Çinili Çifte Hamam: külliye içindeki en büyük yapı olarak bilinir.

Her iki hamam bölümü de Osmanlı hamam mimarisine uygun bir şekilde tasarlanmıştır, bu da kompleksi hem fonksiyonel hem de estetik açıdan zenginleştiren önemli bir unsurdur.

Çinili Camii ve çifte hamamı, Osmanlı döneminin mimari mirasına önemli bir katkı olarak öne çıkmaktadır.

 

  • III. Ahmet Çeşmesi & Üsküdar Meydan Çeşmesi

1728 yılında III. Ahmet'in emriyle inşa edilen, halk arasında Üsküdar Meydan Çeşmesi olarak da bilinen III. Ahmet Çeşmesi, Üsküdar İskelesi'nin karşısında ve Mihrimah Sultan Camii'nin hemen yanında konumlanmıştır.

Çeşme, Üsküdar'a özgü bir tarihî atmosfer ve renk katmakta olup, İstanbul'un en güzel çeşmelerinden biri olarak tanımlanmaktadır.

Mermerden yapılmış olan çeşme, dört yönlü bir meydan çeşmesi özelliğine sahiptir ve her bir yüzünde sivri kemerli çeşme nişleri bulunmaktadır.

Çeşmenin üst kısmında ise geniş saçaklı bir çatı bulunmaktadır.

Bu yapı, hem mimari görkemiyle hem de stratejik konumuyla Üsküdar'ın gözde yerlerinden biri olmuştur.

Üsküdar Meydan Çeşmesi, sadece estetik bir yapı olmanın ötesinde, tarihi ve kültürel bir zenginliği temsil etmektedir.

III. Ahmet bu çeşmeyi yaptırarak bölgeye kattığı değer, hem şehir sakinleri hem de ziyaretçiler için görülmeye değer kılmaktadır.

 

  • Şakirin Camii

7 Mayıs 2009 tarihinde, Semiha ve İbrahim Şakir'in anısına çocukları tarafından İstanbul Karacaahmet'te yaptırılan cami, 10.000 metrekarelik bir alana kurulmuştur.

Tek kubbeli ve 500 kişi kapasiteli yapı, sadece mimari tasarımıyla değil, aynı zamanda iç mimar Zeynep Fadıllıoğlu'nun elinden çıkan iç dekorasyonuyla da dikkat çekmektedir.

Şakir kardeşler, anne ve babalarının vefatı sonrasında Karacaahmet mezarlığına defnedilirken, mevcut caminin yetersiz olduğunu düşünerek onların anısına bu camiiyi yeniden inşa etme kararı almışlardır.

Caminin tasarımı Hüsrev Tayla'ya aittir, ancak iç dekorasyonu Zeynep Fadıllıoğlu tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bu özelliğiyle, "bir kadın tarafından tasarlanmış ilk cami" olma unvanını taşımaktadır.

Şakirin Camii, Türkiye'nin en modern camileri arasında öne çıkmaktadır.

Caminin dış cephesi alüminyum Selçuk dökme deseninden esinlenilerek tasarlanmış, üç tarafı camlarla çevrilmiş ve her biri 35 metre yüksekliğinde iki minaresi bulunmaktadır.

Kubbe kasnağı ve üzerindeki hat yazıları Hattat İmam Hüseyin Kutlu tarafından yazılmıştır.

Ana kubbede Fatr Suresi, kubbe kuşağında Mülk Suresi ve kenarlarda Hz. Muhammed ve diğer önemli İslam figürlerinin isimlerinden oluşan levhalar bulunmaktadır.

Kubbenin mavi rengi, Arnold Chan tarafından tasarlanan gece ışık efektiyle vurgulanmıştır.

Caminin minber katmanları, kainatı temsil eden farklı karanfil yapraklarıyla süslenmiştir.

Mihrap, Selçuk Rumi deseni ve turkuaz renklerinden ilham alarak oluşturulmuştur.

Şakirin Camii, hem mimari açıdan hem de iç dekorasyonuyla Türk sanatının özgün ve çağdaş bir örneği olarak öne çıkmaktadır.

 

  • Mihrimah Sultan Camii

Kanuni Sultan Süleyman tarafından kızı Mihrimah Sultan adına yaptırıldığı kabul edilen külliyenin inşasına 1540’ların ilk yıllarında başlanmış, camii kitâbesine göre 954’te 1547 tamamlanmıştır.

Bu muazzam külliye, Mimar Sinan'ın mimarbaşı olduktan sonra Şehzade Külliyesi ile eş zamanlı olarak inşa ettiği ilk önemli yapı gruplarından biridir.

Külliye, içerisinde cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret-tabhâne, han, su yolları, çeşme, hazne ve helâ gibi çeşitli tesisleri barındırmaktadır.

Yapı, zaman içinde eklenen iki türbe ve muhtemelen bir çifte hamamla genişlemiştir.

Ancak, gravürlerden anlaşıldığına göre, sonraki dönemlerde imaret-tabhâne, han, kasır ve muvakkithâne gibi bazı binalar kaybolmuş, çifte hamam ise restorasyon sırasında mağaza olarak kullanılmaya başlanmış ve orijinal özelliklerini yitirmiştir.

Külliyenin mimari detayları, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Özellikle Mimar Sinan'ın ustalığı ve dönemin mimari özelliklerinin bu yapıda ne kadar etkileyici bir şekilde birleştiği, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir zenginliği temsil etmektedir.

Mihrimah Sultan Külliyesi, Osmanlı mimarisinin önde gelen eserlerinden biri olarak günümüze kadar ulaşmış ve ziyaretçilerin hayranlıkla gezdiği bir tarih abidesidir.

 

  • Akasya Alışveriş Merkezi AVM

Akasya Alışveriş Merkezi, 2014'te açıldığından beri dünya genelinde tanınan markaları, sosyal etkileşim imkanları, çocuklara özel eğlence alanları ve ulaşım kolaylıkları ile İstanbul'un en çekici merkezi olma özelliğini sürdürüyor.

ICSC Avrupa Alışveriş Merkezleri Ödülü'nü 2015'te "New Developments: Large" kategorisinde kazanan Akasya, çevreci yaklaşımı ve sürdürülebilir bina anlayışıyla öne çıkıyor.

Akasya, Türkiye ve Avrupa'nın en büyük konsept müzik mağazası Zuhal Müzik, The Badau caz kulübü, Tamirane restoranı ve Akasya Kültür Sanat ‘’AKS’’ ile kültür-sanatın merkezi konumunda.

Dünyanın ilk çocuklar ülkesi KidZania, Akasya'da çocuklara eğlenceli ve öğretici bir ortam sunuyor.

Ayrıca, Akasya Retro Lunapark'ta klasik lunapark eğlenceleri bulunuyor.

Eğlence merkezinde çocuklarınız güvenli bir şekilde eğlenirken, lüks kafe ve restoranlarda dinlenebilir ve keyifli zaman geçirebilirsiniz.

 

  • Emaar Square Mall

İstanbul'da 2017'den beri hizmet veren Emaar Square Mall, alışveriş, gastronomi ve eğlence konseptleriyle şehrin vazgeçilmez buluşma noktasıdır.

Emaar Square Türkiye'nin en büyük karma projelerinden biridir.

Address Hotel İstanbul, Emaar Skyview seyir terası, konutlar, rezidanslar ve özel hizmetleriyle ayrıcalıklı bir deneyim sunmaktadır.

Mall, çeşitli eğlence, müzik, sanat, kültür ve moda etkinlikleri düzenleyerek şehrin merkezi olma özelliğini taşır.

Konserler, söyleşiler, koleksiyon ve tasarım tanıtımları gibi etkinliklere ev sahipliği yaparken çocuklar için de eğlenceli aktiviteler sunar.

Açık ve kapalı alanlardaki mağazalar, güvenli bir atmosfer sağlarken özgür ve ferah bir sokak atmosferi sunar.

Emaar'da çocuklar ve yetişkinler için çeşitli eğlence olanakları bulunmaktadır.

Emaar Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesi, Emaar Skyview seyir terası, Museum of Illusion, The Jump, 4DX Sinema salonları, VR ROOM ve PlayBowling gibi aktivitelerle ziyaretçilere heyecan verici bir deneyim sunar.

Muzaffer İlkar'ın sevilen eselerinden, Muzaffer İlkar ve Selahattin İçli tarafından bestelen Şarkı sözü ile Üsküdar'da Gezilecek Yerler yazımızı sonlandıralım.

Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur

Kâtibimin setresi uzun, eteği çamur.

Katip uykudan uyanmış gözleri mahmur,

Kâtip benim ben kâtibin el ne karışır

Kâtibime setrede pantol ne güzel yaraşır

Kâtibime kolalı da gömlek ne güzel yaraşır.

 

Üsküdar’dan istediğiniz konumlara, İstanbul Havalimanı (IST) ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahatlıkla zamanında ulaşabilirsiniz.

Ulaşım Seçenekleri: Toplu taşıma seçenekleri, Belediye Otobüsleri, Metro , Tramvay ’ı kullanarak İstanbul Havalimanı (IST) ve Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Bu hatları kullanmadan önce seyahatiniz için uygun sefer saatlerini web sitesinden kontrol edip seçmelisiniz.

Air transfer lines: Airtransferlines web sitesi üzerinden yapacağınız Havalimanı Transfer rezervasyonlarınız ile İstanbul Havalimanı (IST) ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahat zahmetsiz bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Airtransferlines ile son model lüks araçlarla rahat, konforlu, eşsiz Havalimanı Transfer deneyimi sağlar.

Airtransferlines ’in avantajlarından yararlanmak, geniş transfer seçenekleriyle size uygun araç ve sürücüyü bulmak gideceğiniz yer hakkında bilgi almak veya rezervasyon yapmak için www.airtransferlines.com tıklayınız.

AIRTRANSFERLINES Kişisel Ulaşım Danışmanınız.

 

Benzer İçerikler

İstanbul Gezilecek Yerler
Arnavutköy Gezilecek Yerler
Ataşehir Gezilecek Yerler
Avcılar Gezilecek Yerler
Bağcılar Gezilecek Yerler
Bahçelievler Gezilecek Yerler
Bakırköy Gezilecek Yerler
Başakşehir Gezilecek Yerler
Bayrampaşa Gezilecek Yerler
Beşiktaş Gezilecek Yerler
Beykoz Gezilecek Yerler
Beylikdüzü Gezilecek Yerler
Beyoğlu Gezilecek Yerler
Büyükçekmece Gezilecek Yerler
Çatalca Gezilecek Yerler
Çekmeköy Gezilecek Yerler
Kadıköy Gezilecek Yerler
Kağıthane Gezilecek Yerler
Kartal Gezilecek Yerler
Küçükçekmece Gezilecek Yerler
Sarıyer Gezilecek Yerler
Silivri Gezilecek Yerler
Sultanbeyli Gelizlecek Yerler
Sultangazi Gezilecek Yerler
Şile Gezilecek Yerler
Şişli Gezilecek Yerler
Tuzla Gezilecek Yerler
Ümraniye Gezilecek Yerler
Zeytinburnu Gezilecek Yerler

Profesyonel bir sürücü müsünüz? Şehrinizde ATL Sürücüsü Olun

Sürücü ekibimize katılın ve küresel ATL deneyiminin bir parçası olun. ATL, sizi havaalanından veya limandan bir transfere ihtiyaç duyan ve şehre sıcak bir giriş yapmak isteyen gezginlerle bağlantı kurar.

HEMEN KAYIT OL!

Uygulamalarımız

TÜM HİZMET BÖLGELERİMİZ