Silivri Gezilecek Yerler

• Silivri

Silivri, İstanbul'un semtlerinden biri olup tarihi, antik dönemlerden günümüze kadar uzanan köklere sahiptir.

Silivri’nin antik çağ dönemindeki adı Selymbria veya Selybria olarak bilinmektedir.

Bu antik kent, özellikle doğal bir limana sahip olması ve önemli ticaret yollarının üzerinde bulunması sebebiyle tarih boyunca stratejik bir öneme sahipti.

Selymbria, tarih boyunca birçok farklı medeniyetin egemenliği altına girmiş ve bu nedenle çeşitli kültürel etkileşimlere maruz kalmıştır.

Doğal limanı sayesinde deniz ticaretinde önemli bir rol oynamış, aynı zamanda kara ticaret yollarının kavşağında bulunması, kentin ticaret açısından avantajlı bir konumda olduğunu göstermektedir.

Bu tür stratejik konumlar, Silivri'nin gelişimine ve sürdürülebilirliğine büyük katkılarda bulunmuştur.

Coğrafi konumu, Selymbria'nın stratejik bir öneme sahip olmasını sağlamış olabilir. Marmara Denizi'nin kıyısında bulunan bu antik kent, deniz ticareti ve kara yollarının kavşağında yer alarak bölgesel bir ticaret merkezi olma potansiyeline sahip olmuştur.

Silivri Selymbria, Marmara Denizi ''Propontis'' İstanbul ''Byzantion'' Marmara Ereğlisi ''Perintos'' arasında konumlanmıştır.

Antik çağda Trakya, doğuda Karadeniz, güneyde Marmara Denizi ve Ege Denizi, batıda Nestos Nehri, kuzeyde Tuna Nehri ile çevrili bir bölgeydi.

Silivri’nin belirli bölgelerinde yapılan arkeolojil kazılar sonucunda ''Perihistorik'' döneme uzandıgını görüyoruz.

Yapılan araştırmalar sonucunda Trakya'nın tarihi ve Selymbria'nın kökeni hakkında ilginç bir perspektif sunuyor.

Troia ile aynı kültüre sahip olması, bölgenin tarih öncesi dönemlerdeki kültürel bağlantılarını gösteriyor.

Ayrıca, Selymbria isminin "bria" kelimesinin ''Trakça''daki "poli" (şehir veya kent) sözcüğüyle bağlantılı olduğu düşünüldüğünde, M.Ö. 1200'lerde Traklar’ın bu bölgeye yerleşmiş olabileceği bir varsayımı destekleniyor.

Bazı rivayetlere göre, Selymbria'nın efsanevi bir kurucusu olan Selis, şehre adını vermiş olabilir.

Bu tür efsaneler, antik dönemlerde şehirlerin kökenleri hakkında anlatılan hikayelerin bir parçasıydı.

Dolayısıyla, Selis'in Selymbria'nın tarihinde sembolik bir rolü olduğunu söylemek mümkündür.

Bu tür bilgiler, tarih öncesi ve antik dönemlere ait izleri takip etmek ve bölgenin kültürel evrimini anlamak açısından önemlidir.

Ancak, bu tür konularda kesin kanıtların olmaması nedeniyle, bu tür bilgilerin bir dönemi temsil ettiği ve çeşitli yorumlamalara açık olduğu unutulmamalıdır.

Silivri'nin tarihi, çeşitli savaşlar ve medeniyetlerin izleriyle şekillenmiş zengin bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir.

Pers İmparatorluğu ve Pelonez Savaşları döneminden başlayarak, Atinalıların Trakya'yı ele geçirme çabaları, Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyeti, Galatların istilası ve Constantinus'un (Konstantin) dönemine kadar uzanan bir dizi olay, Silivri'nin tarihini etkilemiştir.

Özellikle Constantinus'un (Konstantin) döneminde Byzantion'un başkent ilan edilmesi, bölgenin Bizans İmparatorluğu'nun önemli bir parçası haline gelmesine neden olmuştur.

Osmanlı dönemine geçişte Silivri'nin Osmanlı topraklarına katılması ve Silivri Kalesi içindeki Apokaus Kilisesi'nin Camii’ye dönüştürülmesi de bu sürecin bir yansımasıdır.

Bunun yanı sıra, Balkan Savaşları ve II. Balkan Harbi sırasında Silivri'nin çeşitli dönemlerde farklı güçlerin eline geçtiğini ve Kurtuluş Savaşı'nda Yunan işgali altında olduğunu görmekteyiz.

Bu süreçler, bölgenin stratejik önemini ve tarih boyunca yaşadığı çeşitli zorlukları yansıtmaktadır.

Son olarak, 1922'de Yunan işgali sona erdikten sonra Silivri'nin Türk Egemenliğine geri dönmesi, bu tarihi sürecin önemli bir dönüm noktasını oluşturur.

Bu olaylar, Silivri'nin zengin ve karmaşık tarihini anlamak için önemli ipuçları sunmaktadır.

Silivri’de Gezilecek Yerler

• Mimar Sinan Köprüsü

Mimar Sinan Köprüsü, tarihi ve mimari önemi, bölgenin geçmişine ışık tutan ilginç bir öykü sunuyor.

Eski Edirne Asfaltı Eski İstanbul Edirne yolu üzerinde bulunan bu köprü, 1568 yılında Osmanlı döneminde inşa edilmiştir ve Silivri Çayı, o dönemde Sülüklü Dere olarak bilinen nehir üzerine yapılmıştır.

Mimar Sinan'ın eşsiz yetenekleriyle tasarlanan Mimar Sinan Köprüsü, 455 yıldan fazla bir süre boyunca önemli bir araç ve yolcu transfer noktası olarak varlığını sürdürmüştür.

Özellikle eski ipek yolu üzerinde konumlanmış olması, bu köprünün tarih boyunca orduların, gezginlerin ve özellikle ipek ve baharat yüklü kervanların geçişine tanıklık etmiş olmasını anlamamıza katkıda bulunur.

Mimar Sinan'ın mimari dehası, köprünün sadece fonksiyonel bir geçiş noktası olmanın ötesine geçmesini sağlamıştır.

Köprünün tasarımı ve stratejik konumu, sadece taşımacılık ve transfer için değil, aynı zamanda bölgesel tarih ve kültür için de önemli bir simge haline gelmesine yol açmış olabilir.

Bugün bile köprünün 455 yıldan fazla bir süredir ayakta kalması, Mimar Sinan'ın mükemmel mühendislik zekası ve eşsiz estetik anlayışının bir örneği olarak kabul edilebilir.

Osmanlı'nın Balkan Harbinde stratejik bir rol oynamış ve tarih boyunca bu önemini sürdürmüştür.

2006 yılına kadar tüm motorlu araçların ulaşımı ve transfer ’lerine dayanabilen bu köprü, daha sonra araç trafiğine kapatılmış, ancak gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla tekrar hayata dönmüştür.

Köprünün 333 metre uzunluğunda ve 32 gözlü olması, mimari özelliklerini koruyarak tarihle buluşmasını sürdürmesine katkıda bulunmuştur.

Şu anda sadece yaya kullanımına açık olması, ziyaretçilere tarih kokan bir atmosferde keyifli bir yürüyüş deneyimi sunmaktadır.

• Masal Köy

Kınalı mevkiinde 2015 yılında hizmete giren Masal Köy, doğayla iç içe bir rekreasyon alanı olarak öne çıkmaktadır.

Ulaşımı ve Transfer ’i kolay olan bu tesis Yeşil arazisi, botanik bahçesi, çocuk oyun alanı, hayvanat bahçesi ve etkinlik alanlarıyla ziyaretçilere çeşitli olanaklar sunan bu köy, keyifli bir gün geçirme fırsatı sağlamaktadır.

Masal Köy'deki hayvanat bahçesi, tavşanlardan horozlara, eşeklerden Pony ve Cidago kadar geniş bir yelpazede hayvanları içermekte ve özellikle çocuklu ailelere güzel bir gün geçirme imkanı sunmaktadır.

Türk mutfağına özgü lezzetleri tatmak isteyen ziyaretçiler için de uygun tesisler bulunmaktadır.

Ayrıca, aileler ve arkadaş grupları için güzel anılar biriktirme fırsatı sunan Masal Köy, hem doğal güzelliklerle iç içe olma hem de eğlenceli etkinliklere katılma konseptiyle keyifli bir gün geçirmek isteyenlere hitap etmektedir.

• Selymbria Siliviri Kalesi

Silivri Kalesi’nin antik dönemdeki adı Selymbria Kalesi olarak biliniyor.

Arkadius, eşi Evdoksiya'yı onurlandırmak amacıyla Selymbria Kalesi'ni inşa ettirdi.

479 yılında ise Kral Anastasius, Silivri yakınlarındaki Uzun Sur’ları yaptırdı.

Marmara Denizi ile Karadeniz arasına yapılan bu sur, batıdan ve kuzeyden gelebilecek barbar saldırılarına karşı Selymbria ve Byzantion'u korumayı amaçlıyordu.

Ne var ki, zamanla doğal etkenler ve bakımsızlık nedeniyle, bu surların günümüzde pek az bir kısmı ayakta kalmıştır.

Selymbria Kalesi ve Sur'lardan kalan bazı parçalar şuan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde muhafaza ediliyor ve sergileniyor.

• Silivri At Çiftlikleri ve Hara’lar

Silivri, At Yetiştiriciliği, Atlı Sporlar ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için özel tesislere ev sahipliği yapmaktadır.

Bu tesisler, hem yerel halk hem de ziyaretçiler arasında popüler destinasyonlar haline gelmiştir.

Silivri bölgesi At Çiftliği, At yetiştiriciliği ve eğitimi konusunda uzmanlaşmıştır.

Burada atlı sporlar ve binicilik eğitimi alabilirsiniz.

Atlı Sporlar, Silivri'de atlı sporlar, özellikle At yarışları ve Cirit gibi geleneksel Türk sporlarına ilgi duyanlar için önemli bir aktivitedir.

Doğa Yürüyüşleri, At çiftlikleri ve haralar, doğa yürüyüşleri ve doğal güzelliklerle çevrilidir.

Bu bölgelerde yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Silivri'deki At çiftlikleri ve Haralar, Atlı sporlara ilgi duyanlar ve doğada vakit geçirmek isteyenler için harika bir seçenektir.

Burada Atlı Spor yapabilir binicilik eğitimi alabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

• Silivri Belediyesi Mübadele Müze Evi

Silivri Belediyesi Mübadele Müze Evi, Lozan Mübadelesi'nin izlerini taşıyan önemli bir müzedir.

1923 yılında Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye'nin bağımsızlığını ve sınırlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Adını İsviçre'nin Lozan şehrinde düzenlenen toplantılardan almıştır.

Silivri Belediyesi Mübadele Müze Evi, Silivri'nin Cumhuriyet dönemindeki önemini vurgulamak ve ziyaretçilere bu dönemi yaşatmak amacıyla İstanbul Valiliği ve Silivri Belediyesi işbirliği ile kurulmuştur.

Müze, tarih bilincini güçlendirmeyi, o dönemde yaşanan zorlukları nesillere aktarmayı ve kökenlerimizi unutmamak için inşa edilmiştir.

Mübadele Müze Evi, pazartesi hariç haftanın altı günü 10.00 – 19.00 arasında ücretsiz olarak ziyarete açıktır.

Ziyaretçilere Lozan Mübadelesi dönemine ait zengin bir deneyim sunarak, bu önemli tarihi dönemi gelecek nesillere aktarmayı amaçlamaktadır.

Silivri’den istediğiniz konumlara, İstanbul Havalimanı (IST) ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahatlıkla zamanında ulaşabilirsiniz.

Ulaşım Seçenekleri: Toplu taşıma seçenekleri, Belediye Otobüsleri, Metro , Tramvay ’ı kullanarak İstanbul Havalimanı (IST) ve Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Bu hatları kullanmadan önce seyahatiniz için uygun sefer saatlerini web sitesinden kontrol edip seçmelisiniz.

Air transfer lines: Airtransferlines web sitesi üzerinden yapacağınız Havalimanı Transfer rezervasyonlarınız ile İstanbul Havalimanı (IST) ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahat zahmetsiz bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Airtransferlines ile son model lüks araçlarla rahat, konforlu, eşsiz Havalimanı Transfer deneyimi sağlar.

Airtransferlines ’in avantajlarından yararlanmak, geniş transfer seçenekleriyle size uygun araç ve sürücüyü bulmak gideceğiniz yer hakkında bilgi almak veya rezervasyon yapmak için www.airtransferlines.com tıklayınız.

AIRTRANSFERLINES Kişisel Ulaşım Danışmanınız.